Sivasitti Hatun Camii

SİVASİTTİ HATUN CAMİ

Yukarı develi mahallesinde bulunan Sivasitti Hatun Cami, Selçuklu beylerinden Göçeroğlu Nasrullah ve eşi Siva Sitti Hatun tarafından düğün takılarıyla 1281 yılında yaptırılmıştır.

Caminin kuzey cephesinde taç kapının tam üzerinde köşk minaresi yer almaktadır. Minareye taş kapının doğusunda yer alan 32 basamaklı bir merdiven ile çıkılmaktadır.

Mihrabın çevresinde Ali İmran suresinin 18. ve 19. ayetlerinin bir bölümü, Mihrabın iç bölümünde Hac suresinin 7 ayeti, sağ tarafındaki sütun kaidesinde Enbiya Suresinin 107. Ayeti, solundaki sütun kaidesinde ise Kalem suresinin 4. Ayeti yazılıdır.

Selçuklu döneminden günümüze kadar ulaşan caminin içerisinde 748 yıllık bir de tesbih bulunmaktadır. Andız ağacından yapılan tesbih 1.111 taneden oluşmaktadır.

Caminin orijinal minberi 1933 yılında Kayseri müzesinde, daha sonra da Ankara etnografya müzesinde koruma altına alınmıştır.

Doğal oyma taştan yapılmış şerbet taşında hala kandil gecelerinde ve ramazan aylarında şerbet ikram edilmektedir.

İç kısımlardaki kemerlerden bir tanesinde bir adet kesme taşın boş bırakılması peygamber efendimizin Sivasitti Hatun Caminin yapımının henüz daha tamamlanmadığını gösterir.

Kayıtlarda vakfiyesi bulunan Sivasitti hatun cami, günümüzde hala ibadete açıktır. Sivasitti Hatun cami, tarihe şahitlik eden Develi’deki onlarca tarihi mekanlardan sadece bir tanesi

Alemlere rahmet olarak gönderilen sevgili peygamberimizin “Benimle benden önceki peygamberlerin durumu, bir ev inşa eden kimseye benzer. O kimse evi güzelce yapıp mükemmel hâle getirmiş fakat bir köşede sadece bir tuğla yeri boş

 kalmıştır. İnsanlar bu evi dolaşırlar, ona hayran olurlar ve şöyle derler: Keşke şu tuğla da konulmuş olsaydı.” Peygamber efendimiz “İşte ben o tuğlayım. Ben peygamberlerin sonuncusuyum” hadis-i şerifinden ilham alınarak yapılan camide bir taş

 boş bırakılarak peygamberimize duyulan özlem ve muhabbet dile getirilmiştir.